WOLVERINE – Lifeblood

Hugh Matthews tarafından yazılan ve Pocket Star Books firması tarafından yayımlanan, 374 sayfa kalınlığındaki roman, Mart 2007’de basılmış.

Arka kapaktaki özetten anlaşıldığı üzere, 2. Dünya Savaşı gazisi Kanadalı bir fotoğrafçının kendisine gösterdiği görüntülerden etkilenen Logan, geçmişte, bir Nazi toplama kampında esir olduğunu fark eder.

Hatırladıklarından biri de, vücudunun sahip olduğu süratle iyileşme özelliğini Wolfgang von Strucker isimli acımasız bilim adamının kazandırdığıdır.

Ancak Logan, yaptığı deneyler sonucunda yaşam süresini uzatan von Strucker’in hâlâ yaşadığını bilmemektedir. İlerlemiş yaşına rağmen ölümsüzlüğü peşinde koşan Wolfgang von Strucker, Logan’ın hayatta olduğundan haberdar olur ve altmış yıl önce başlattığı işi bitirmek üzere Wolverine’in peşine düşer…

A.B.D.’de yayımlanan Wolverine romanlarının üçüncüsü olan Lifeblood (diğerleri Marc Cerasini tarafından yazılan Weapon X ve David Alan Mack tarafından yazılan Road of Bones) okurlar tarafından ilgiyi hak ediyor gibi…

(Wolverine’nin bu kitabında yer alan hikaye Marvel’in 616 evreninde geçmiyor bu nedenle normal çr serisi ile farklılıkları bulunmakta)

Yazan: Oğuz Özteker
Wolverine geçmişi ile ilgili sohbete katılmak için tıklayın!

Wolverine
 19. yüzyılın sonlarında Alberta, Kanada’da doğdu James Howlett. doğduğunda büyük imtiyazlara sahipti. çünkü o varlıklı toprak sahibi John Howlett ve eşi Elizabeth’in ikinci oğluydu. büyük kardeşi Daniel’ın zamansız gelen ölümüyle birlikte James, Rose ve Dog ile yakınlaştı. Rose, Howlett arazisinde yaşayan bir valiydi. Dog ise Howlettların acımasız bekçisi Thomas Logan’ın küçük oğlu.

Dog’un Rose’a karşı büyüyen saplantısı bir gün ona saldırmasıyla sonuçlandı. bunun üzerine James’in babası Thomas’ı ve oğlunu işten kovarak evden uzaklaştırdı. fakat John’un bilmediği üzere Thomas, Elizabeth’le gizli bir ilişki içindeydi ve Elizabeth’i kendiyle birlikte gelmesi için ikna etmeye çalıştı. John tartışmalarını böldüğü için Thomas, John’ı vurdu ve öldürdü. babasının öldürüldüğünü görmesi James’de bir şoka yol açtı ve mutant güçleri açığa çıktı. ellerinin üstünden çıkıntılar halinde fırlayan pençelerle Thomas’ı öldüren James, Dog’u da yüzünden yaraladı. yaşanan vahşet sonrasında kendini boşlukta bulan Elizabeth ise kendi yaşamına son verdi.

James uzun bir çöküş yaşadı ama mutant iyileşme gücü zihnini de onardı ve travmasal olayların hatıralarını teker teker yok etti. artık James cinayetten aranıyordu. Rose, James’i gizlice bir maden kolonisine yolladı ve gerçek kimliğini saklamak için Logan takma adını verdi. Kırılgan Logan, madende gün geçtikçe iriyarı bir gence dönüştü ve olaylar karşısındaki direnişi ona Wolverine lakabını kazandırdı. Logan’ın kamptaki mutluluğu Dog’ın onu takibinin başarıyla sonuçlanmasıyla sona erdi. babasının öldürüldüğü geceyi hatırlayan Logan, Dog’la vahşice dövüştü. Kargaşa sırasında yanlışlıkla pençelerinden biri Rose’a saplandı. ilk gerçek aşkının ölümüyle ıstıraptan yıkılan Logan ormana kaçtı ve bir süre için ortalarda görünmedi.

Logan’ın topluma dönüşü Canadian Rockies’de sınır bölgesinde ufak bir kasabayla oldu. bu topluluğun sakinlerinden biri Victor Creed’di yani daha iyi tanındığı üzere en büyük düşmanı Sabretooth. Logan burada bir Amerikan yerlisi olan Silver Fox’a aşık oldu fakat mutluluğu yine kısa sürdü. Sabretooth, Logan’ın doğum gününde kıza saldırmış ve Silver Fox ağır yaralanmıştı. Aşkının intikamını almak isteyen Logan gözü kara biçimde Sabretooth’a saldırdı fakat daha yaşlı ve tecrübeli mutant tarafından kolayca mağlup edildi. Hem yenilmenin hem de aşkının ölmek üzere olmasının acısına dayanamayan Logan topluluğu terk etti.

Bir süre sonra Logan kanada ordusuna katıldı ve birinci dünya savaşında Devil’s Brigade üyesi olarak savaştı. nihayet ordudan ayrılan Logan Çin’e gitti. Orada Japon samuray ve büyücü Ogun’la tanıştı. Ogun ona dövüş sanatlarını öğretti. uzun yıllar Ogun’un vesayeti altında kaldı. Ogun’dan ayrıldıktan sonra ada ülkesi Madripoor’da bir macera yaşadı. İkinci Dünya savaşında Logan Amerikan süper askeri Captain America ile çalıştı ve Nazi ajanı Baron Strucker ve Hand Ninja klanıyla savaştı. Hemen sonrasında Kanada’ya dönen Logan tekrar orduya katıldı. Onbaşı seviyesine yükselen Logan ilk kanada paraşüt müfrezesinde yer aldı ve Normandiya savaşında savaştı.

 Savaş sonrasında Weapon X’e katılan Logan, uluslararası bir istihbarat teşkilatında yer aldı. takım arkadaşlarının arasında Sabretooth ve Silver Fox’la karşılaşmak Logan’ı şaşırtmıştı. Weapon X programı, üyelerinin sadakatini sağlamlaştırmak için sahte hafıza implantasyonları gibi çeşitli metodlar kullandığından Logan birçok görevde Sabretooth ile takım olarak hareket etmekte sakınca görmedi.

Weapon X’ten ayrılan Logan bir süre Kanada hükümetinin Department K olarak bilinen gizli biriminde ajan olarak çalıştı. daha sonra Weapon X tarafından yakalanan Logan gizli bir deneyde kullanılmak amacıyla geri götürüldü. iskeletine yok edilemez bir metal olan Adamantium bağlandı ve prosedüre karşı gelmemesi için beyni yıkandı. Amaç, mükemmel suikastçıyı yaratmaktı. Fakat Weapon X programına karşı ayaklanmayı başaran Logan, çılgınca bir öfkeyle (berserk) kompleksteki herkesi öldürdü ve ormana kaçtı. James Hudson ve eşi Heather bulduklarında yabani bir durumda olan Logan’ı tekrar insanlığa döndürdü. İyileşen Logan, James’e The Flight’ı, “Kanada hükümetinin Departmant H biriminin himayesinde çalışan ilk süper güçlü insanlar grubunu” kurmasında yardım etti.

Birimin ilk görevinde Logan gamma değişimine uğramış yaratık Hulk’ı yakalamak üzere görevlendirildi ve eski ve mistik canavar olarak bilinen The Wendigo ile karşılaştı. Daha sonra Logan, X Men’in kurucusu telepatik mutant Charles Xavier ile iletişim kurdu. Sentetik ada Krokoa’daki kurtarma operasyonu için mutant toplayan Xavier, Logan’ı ona katılması için ikna etti. Deparment H’den ayrılan ve X-Men’i kurtarması için Xavier’a katılan Logan operasyonun ardından takıma katıldı. Tek neden ise bir üyeye hissettiği çekim gücüydü, Jean Grey’e.

 X-Men’le bir görev sırasında Japonya’ya giden Logan, lady Mariko yashidaile tanıştı; x man, sunfire’ın kuzeniyle. Mariko’nun şefkati ve hareketlerinden etkilenen Logan kısa sürede kendini ona yakın görmeye başladı. X-Men Japonya’da kaldığı sürece beraber vakit geçiren ikili Mariko new york’u ziyaret etmesiyle de ilişkilerini devam ettirdi.

Japonya’ya bir iade-i ziyaret yapan Logan, Mariko’nun babası, suç lordu Shingen Harada’nın Mariko’yu zorla ortaklarından biriyle evlendirmeye zorladığını keşfetti. Logan, Mariko’yu beraber Amerika’ya dönmeleri konusunda ikna etmeye çalıştı fakat Mariko babasına ve görevine yürekten bağlıydı. Shingen, Logan’ı ele geçirmek için Yuko adlı ninjayı kiraladı ve Yuko Logan’ı yakaladı. Yuko Logan’a sinirlerini etkileyecek bir zehir içirip Shingen’e teslim etti. Shingen, Mariko’nun gözleri önünde Logan’ı düelloya davet etti. Logan’ın hassas basınç noktalarına vuran Shingen aslında Logan’ı hareket ettirip onu öldürmek istiyordu. Logan sadece pençeleriyle sert ve ani çıkışlarla eşitliği sağlayabildi. Mariko’nun ümitsizliğini gören Logan savaşmak için isteğini kaybetti ve yenilmiş sayıldı. Böylece hayal kırıklığına uğrayan Mariko Logan’ın aşkına değmediği konusunda babasıyla fikir birliğine vardı.

Logan sonradan Mariko için döndü ve onursuz davranışları ortaya çıkan Shingeni avladı. Yashida klanının yeni lideri olan Mariko, Logan’ı yeni şampiyonu ilan etti ve klanın onur kılıcını ona sundu. daha sonra nişanlandıklarını açıklayan ikiliden Mariko, pisijik mutant Mastermind’ın etkisi altında düğünü iptal etti. ayrıca mastermind, Mariko’yu klan ve Japon mafyası arasında bağ kurması için zorladı. Mastermind yenildiğinde ise yaptıklarından derin bir utanç duyan Mariko kendini ona kanıtlayana kadar Logan ile evlenemeyeceğini söyledi.

X-Men’in Japonya’daki bir sonraki görevinde ise Logan ölmekte olan bir kadınla karşılaştı ve kadın kızı Amikoyu Logan’a emanet etti. Logan kabul etti fakat yaşamının genç bir kızla paylaşamayacağını fark ettiğinde kızı Mariko’nun himayesine bıraktı. Daha sonra Yashida klanının onur kılıcının değişiminde, Mariko’nun üvey kardeşi Keniuchio Harada, The Silver Samurai, kılıçla birlikte Amiko’nun güvenliğini sağlamak için de yemin etti.

X-Men’in Magneto’yla bir savaşından sonra Logan ve takım arkadaşları kendilerini Savage Land olarak bilinen Antartik ormanda buldular. çağ öncesi çevrede kendini evinde hisseden Logan zamanla buranın düzenli ziyaretçilerinden biri oldu. Hatta bir Savage Land yerlisi olan Gahcka babalık yaptı.

Sonraları Madripoor’a düzenli ziyaretlere başlayan Logan bunlardan birinde The Princess diye bilinen barı satın aldı. X-Men’le maceralarına devam eden Logan Avustralya’da bir siber suikastçı grubu olan Reavers ile karşılaştı. yakalanan Logan çarmıha gerildi ve genç mutant Jubilee tarafından kurtarıldı ve ikili Madripoor’a kaçtı. İyileştiği sırada Logan Jubilee’yi kızı gibi görmeye başladı ve ikili tekrar X-Men’e katılmadan birçok macerayı paylaştı.

Weapon X projesinin gizli kompleksinin yerini keşfeden Logan sahte hafıza implantasyonlarını öğrendi. Team X’in üyelerini topladı, sorumlu kişileri takip etti ve onları yendi. Hemen ardından gerçekleşen bir başka Japonya ziyaretinde bir Hand suikastçısı Mariko’yu tedavi edilemez bir toksinle yaraladı. Mariko, Logan’a acısını dindirmesi için yalvardı. başka bir alternatif göremeyen Logan onun isteğini kabul etti ve pençelerini kullandı. o günden sonra Logan her sene ölüm gününde Mariko’nun mezarını ziyaret etmeye başladı.

 Magneto ile başka bir karşılaşmalarında Logan, Adamantium iskeleti güç kullanılarak vücudundan ayrıştırıldığında kritik şekilde yaralandı. iyileşme gücü muazzam travmayı onarmak için aşırı yüklendi ama Logan yine de ölüme karşı galip geldi. Tedavisi sırasında Logan mutant gücünün tüm uzantılarını keşfetti ve kemikten oluşan pençeleri tekrar yerini aldı. sonra bir süre için X-Men’i bırakan Logan, takım arkadaşları Cyclops ve Jean Grey’in düğününe katılmak için geri döndü.

Sonraları ölümsüz mutant Apocalypse’e tapan Genesis grubu tarafından kaçırılan Logan, grubun onu bir Apocalypse uşağı olan “Horseman” yapmak için kemiklerini tekrar Adamantiumla kaplaması isteğiyle karşılaştı. Fakat bu sefer Logan’ın vücudu işleme direniş gösterdi ve Adamantium’u reddetti. Logan tekrar vahşileşmişti. Elektra isimli ninjanın yardımıyla Logan insanlığa dönen yolu tekrar buldu.

Logan, Madripoor’da şeref borcunu ödemeye zorlandı ve suç imparatoriçesi Viper ile evlenmek zorunda kaldı ki bu Viper’a Madripoor’un kontrolünü verdi. Daha sonra Viper, Logan’ı yeraltı dövüş turnuvalarından birine katılması için davet etti ve Logan burda hocası Ogun’un şeytani ruhuyla karşılaştı. Viper’ın da yardımıyla Ogun’un ruhunu yendi ve bir süre sonra evliliği iptal etti.

Death olarak tanınan Apocalypse uşağıyla, Horseman yapılan bir savaşta ölmüş gibi göründü Logan. Fakat daha sonra şekil değiştirebilen uzaylılar olan Skrulls’ın bir üyesi tarafından taklit edilmiş olduğu ortaya çıktı. Logan aslında Apocalypse tarafından yakalanmış, yepyeni bir Adamantium iskeletiyle donatılıp Death’e dönüşmüştü. Logan nihayetinde Apocalypse’in programını kırdı ve bir kere daha X-Men’e katıldı.

Logan’ın geçmişi bir kez daha onu buldu. Weapon X programı tekrar aktif hale getirilmiş ve Sabretooth dahil eski ajanlarının birçoğunu toplamaya başlamıştı. aslında Sabretooth’un kendi planları vardı. amacı programın teknolojisini kullanarak Logan’ı güçlerinden arındırmaktı. bunu  başardıktan sonra Logan’ın düşmanlarını bir araya toplayan Sabretooth onları Logan’ın yakın dostlarının üstüne saldı. Güçsüz olmasına rağmen orjinal Weapon X kompleksinde Sabretooth’la karşılaştı Logan. ama ona rakip olamayacak durumdaydı ve güzel bir dayaktan sonra komplekste ölüme terk edildi.

Nasıl olduysa yine canlı kalmayı başaran Logan, Weapon X programının arkasında Fantomex adlı paralı askerin olduğunu öğrendi. Weapon X, Weapon Plus programı olarak bilinen ve Amerikanın orjinal süper askeri Captain America’yı yaratılmasıyla başlayan bir dizi deneyin başarısızlarından biriydi. Programla, insanları mutant tehdidinden korumak için süper askerlerden oluşan bir ordu kurmak amaçlanmıştı. Logan ise onuncu denemenin bir ürünüydü. Fantomex ise onüçüncü…

Logan, The World olarak bilinen Weapon Plus uzay üssünü incelerken Fantomex, Logan’ın bir dosyaya ulaşmasını sağladı. Bu dosyayla birlikte Logan sonunda geçmişiyle ilgili bütün sırları öğrendi. Fakat Logan’ın son keşfi programın son ürünü Weapon X’in ortaya çıkmasıyla yarım kaldı. Logan bu yaratığı yenmeyi başardı fakat savaş üsse büyük zarar verdi ve Logan uzay boşluğunda hapsoldu. Logan’ın tehlikede olduğunu sezen Jean Grey, onu dünyaya geri getirmek için bir mekikle yola çıktı. Fakat çift Avalon’da, Magneto’nun eski uzay istasyonunda tuzağa düştü. istasyon Magneto tarafından güneşe yönlendirildiğinde tek kurtuluşları Jean’in güçlerini zorlayıp kozmik varlık Phoenix’e dönüşmesiydi. Phoenix ile dünyaya dönen Logan, X-Men’e tekrar katıldı ve Magneto’yla yüzleşti. Birbirini takip eden savaşta Magneto, Jean’i ölümcül bir manyetik çarpmayla öldürdü. Bu olay Logan’ı yine ölümcül bir öfkeyle doldurdu ve Logan, Magneto’nun başını kopardı. Xavier, Mangeto’yu ülkesi Genosha’ya götürüp düzgün bir cenaze yapmak isteyince Logan ile tartıştı. ve Logan gruptan pek dostça ayrılmadı.

Official Marvel Mandbook 2004’ten çeviri : fang – Wolverine yazısı Ek$i sözlük sitesinden alınmıştır.

Comics kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Flash Gordon Oyun Kartları Inworks’ten Çıkacak

 ICv2 sitesinin duyumlarına göre Inkworks şirketi içinde olduğumuz Ağustos ayında Sci-Fi Channel‘da başlayacak olan yeni Flash Gordon dizisinin oyun kartlarını çıkarmak için gerekli anlaşmayı sağladı. Yeni diziden imajlar kullanabilecekleri gibi Alex Raymond’un klasik Flash Gordon çizgi romanlarından da yararlanabilecekler. Inkworks, oyun kartlarını …

Hepsini Oku

Sinema da ÇR kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

2007 Eisner Ödülleri

 2007 yılı Eisner Ödülleri 27 Temmuz’da açıklandı. San Diego Comic-Con organizasyonunun bir parçası olarak düzenlenen ödüllere bu yıl en çok aday gösterilen yayınevi Fantagraphics’ti. Fantagraphics 3 dalda ödül alırken, 2007 yılını domine eden DC toplam 12 dalda ödül aldı. Dikkat çeken diğer ayrıntılardan birisi de iki ayrı ödülü birden alan 4 isim Ed Brubaker, Paul Pope, Bill Willingham ve Bob Burden oldu. Pek çok dalda ödül ….

Hepsini oku

Comics kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Ahmet Ümit çizgi roman kahramanı oldu

 Türk Edebiyatı’ndaki ününü polisiye roman türünde verdiği eserlerle elde eden yazar Ahmet Ümit’in bu kez kendisi bir polisiye çizgi romanın kahramanı oldu.

Tam Macera Dergisinin Ağustos sayısında Meşhur Hafiyeler adlı çizgi roman serisinde yayınlanan öyküde Ümit, bir polis komiseri olarak karmaşık bir cinayeti araştırıyor.

Zekice planlanmış bu cinayetin ipuçlarını İstanbul’un arka sokaklarında arıyor. Ahmet …

Hepsini oku

Türk kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »

Astonishing X-Men’de Yeni Ekip Bianchi ve Ellis

 Joss Whedon ve John Cassady‘in yazıp çizdiği Astonishing X-Men‘de bayrak Warren Ellis ve Simone Bianchi‘ye geçiyor. Marvel için daha önce çizdiği Wolverine serisinde oldukça başarılı iş çıkartan Simone Biancbi, Warren Ellis ile çalışacak olmaktan heyecan duyduğunu belirtti. Ellis’in hikayelerinden Adi Granov‘un

Haberin devamı

Comics kategorisinde yayınlandı. Leave a Comment »